Black Flaming

11 Aralık 2017 Pazartesi

Büyük Av-Zaman Çarkı 2

Kitap Adı: Büyük Av-Zaman Çarkı 2
Sayfa Sayısı:776
Yazar: Robert Jordan
Yayıncı: İthaki Yayınları
Arka Kapak Metni:

Terkedilmişler serbesttir. Valere Borusu bulunur ve Ölüler düşsüz uykularından uyanmaya başlarlar. Kehanetler gerçekleşmektedir... 

Aes Sedailerin, Yeniden Doğan Ejder ilan ettiği Rand al'Thor ise kaderinden ümitsizce kaçmaya çalışmaktadır. 

Ancak bu kaçışın sonsuza dek sürmesi mümkün değildir. 

Gücü her geçen gün artmakta olan Karanlık Varlık, kadim zindanından kaçmak, Çarkı kırmak, Zaman'a bir son vermek ve Desenin dokusunu parçalamak için uğraş vermektedir. 

Ve Desen, Ejder'in ortaya çıkmasını talep eder.

Kitap Hakkındaki Yorumum:

  Yine bir bomba gibi sonla bomba gibi etki yapan Zaman Çarkı, benim için zirvedeki konumunu gayet güzel koruyor. Bitmesini gerçekten istemiyorum (Ne kadar 13.000 küsur sayfa olsa da bir gün bitecek L). İleride tekrardan okuyacağım serilerin kesinlikle içinde olacak yaşım kaç olur acaba bilmiyorum ama okuyacağım.
   Kitabın başlangıcını şöyle çok spoiller vermeden özetlersek,
   Dünyanın Gözünde ki macerasından sonra Rand al’Thor ,Moiraine Sedai ve diğerleri Fal Dara da bir süre kalmış bu esnada sürpriz bir ziyaretçiyle karşılaşmışlardır. Çok geçmeden Fal Dara saldırıya uğrar
ve Valere Borusu Karanlık Dostları tarafından çalınır. Bunun üzerine Rand’ın uzun ve zor yolculuğu başlar…
(SPOİ) Rand hala Yenidendoğan Ejder olduğunu kabul etmiyor daha doğrusu kendine yediremiyor bir nevi ve bu benim sinirlerime dokunuyor. Kitabın sonuna doğru Valere Borusu'nu kullanıyor ne kadar son savaşta kullanılacak olan boru olsa da (Ve bunu son kitapta Karanlık Varlıkla yapacak olduğunu tahmin ettiğim büyük savaşta kullanacak olduğunu düşünsem de) kullanıyor. Ama şu var cidden büyük bir savaştı o esnada Şahin Kanadı Arthur ve diğer  efsaneleşmiş kahramanlar doğal olarak yardıma geliyorlar. Arthur’un Rand’a Lews Therin demesine rağmen Rand aksi bir şekilde Rand al’Thor olduğunu söylüyor. Ama kitabın esas sonunda Karanlık Varlık ile gökyüzündeki savaşında o bölgede olan herkes onları görüyor. Falme civarındaki her yerde Ejderin Karanlık Varlık'la yaptığı savaşın resimleri yayılıyor. Anlıyoruz ki Desen Ejderin kendini ilan etmesini istiyor.
  Biraz ,daha doğrusu baya spoillerlı bir yorum oldu farkındayım ama kitap harika olunca  insanda istemeden her şeyi anlatıveriyor.
  3. Kitap olan Yenidendoğan Ejder’e bir süre başlamamayı düşünüyorum yoksa 13.000 sayfanın kıymeti kalmayacak J .


  Okuduğunuz için çok teşekkür ederim. Bir sonraki kitap yorumlarında buluşmak dileği ile kendinize iyi bakın…

4 Aralık 2017 Pazartesi

Gölgelerin Lordu

Kitap Adı: Gölgelerin Lordu
Sayfa Sayısı: 732
Yazar: Cassandra Clare
Arka Kapak Metni:

“Ruhunuz için ruh eşinizi feda eder miydiniz?”

Bir Gölge Avcısı’nın yaşamının sınırları, görevle belirlenmiş, onurla kısıtlanmıştır. Bir Gölge Avcısı’nın sözü, ciddi bir vaattir ve hiçbir yemin, parabatai’leri birbirine bağlayan yeminden daha kutsal değildir. Birlikte savaşmaya, birlikte ölmeye ama birbirlerine asla âşık olmamaya yemin etmişlerdir.

Emma Carstairs, parabatai’si Julian Blackthorn’la aralarındaki aşkın yalnızca yasaklanmadığını, ikisini de yok edebileceğini öğrenmişti. Julian’dan kaçabileceğini biliyordu. Ama Blackthorn’lar dört bir yandan düşmanlarla kuşatılmışken onu nasıl yalnız bırakabilirdi ki?

Tek umutları, korkunç bir büyü gücünü barındıran Ölülerin Kara Kitabı’ydı. Herkes o kitabı istiyordu. Bulabilecek olansa yalnızca Blackthorn’lardı. Bu yolda kanlı tehlikeler onları bekliyordu ve hiçbir söze güven olmazdı. Ancak birileri Julian’ın sırlarını ortaya çıkarıp Los Angeles Enstitüsü’nün yönetimini ele geçirmek için ellerinden gelen her şeyi yapacaktı.

Aşağı Dünyalılar, Meclis’le karşı karşıya geldiğinde ise Gölgelerin Lordu onlar için yeni bir tehdit oluşturacaktı. Unseelie Kralı, en iyi savaşçılarını, Blackthorn kanı taşıyan herkesi avlamaya ve Kara Kitap’ı bulmaya göndermişti.

Tehlike giderek yaklaşırken Julian, kimsenin tahmin edemeyeceği bir düşmanın iş birliğine bağlı olan riskli bir plan yaptı. Ama başarı, ancak bir bedel karşılığında onun olabilirdi. Ve ne Julian ne de Emma olabilcekleri hayal edebilirdi. Sevdikleri herkesi ve her şeyi etkileyecek, kanlı bir mücadele onları bekliyordu...

GERÇEK AŞK, BÜTÜN BÜYÜLERİ ETKİSİZ KILAR.

Kitap Hakkındaki Yorumum:

Kitap çok güzeldi fakat Geceyarısı Leydisine göre bir tık aşağıda kalmış diyebilirim. Bunun nedeni birinci kitabı okuduktan neredeyse 1.5 yıl sonra okumuş olmam olabilir. Tabi ki serinin tüm kitapları aynı anda çıkamaz. Cassandra Clare'in tüm kitapları zaten eşsizdir hepsini okurken şu ana kadar hep kendimden geçtim. Karanlık Sanatlar Serisi Karanlık Savaştan yaklaşık beş on yıl ilerisinde baş karakterlerinin Emma Carstairs, Julian Blackthorn ve diğer Blackthornların olduğu dönemde geçmektedir. Üçüncü kitap olan Queen of Air and Darkness 2018 Aralıkta çıkacakmış yani baya bekliyeceğiz.😭


Şimdilik bu kitap hakkında düşündüklerim bu kadar. Okuduğunuz için teşekkür ederim.

1 Aralık 2017 Cuma

Koku

Kitap Adı: Koku
Sayfa Sayısı: 260
Yazar: Patrick Süskind
Yayıncı: Can Yayınları
Arka Kapak Metni:

Patrick Süskind'in, Almanya'da ilk yayımlanışında tam anlamıyla olay yaratan, aylarca liste başlarında kalan 'Koku' adlı bu romanı, gerçekte alışılagelmiş çok satarların oldukça dışında kalan, tarihsel boyutlarda kapsamlı bir toplum eleştirisini sergileyen bir kitap. Olay, 18. yüzyıl Fransası'nda geçer; kitabın kahramanı Jean-Baptiste Grenouille ise tüm insani duyumlardan ve duygulardan yoksun, salt kokulara karşı görülmedik ölçüde duyarlı ve istediği kokuları üretebilmek için cinayet işlemekten kesinlikle çekinmeyen bir katildir. Herkesin ve her şeyin kokusunu almakta, tüm kokuları üretmekte gerçek bir dahi olan Grenouille, kendi kokusunun bulunmadığını, onun bulunduğu yerlerde insanların insan kokusunu alamadıklarını anladığı gün, dünyasını da yitirir. Kendisi için tek çıkar yol, başkalarına onun için sanki insanmış izlenimini verebilecek kokular sürünmektir. Toplum içinde bireyselliğini hiçbir zaman edinememiş toplum tekini, kendi benliğinin dışında her şeyi yaratabilmiş dahiyi sergileyen bu görkemli alegorinin olağanüstü bir akıcılıkla erişilen son bölümü, benzeri herhalde ancak bir Kafka'da görülebilecek bir insanlık trajedisinin simgesidir.
-Ahmet Cemal-

Kitap Hakkındaki Yorumum:
Bu kitap hayatımda okuduğum en farklı... okuduğum demeyim de hayatımda ki en farklı şeydi.
Başında aniden çat olaya giren içerisindeki tanımlamalarla insanı boğan ve dehşet verici sonu ile 15 dakika insanı şoka uğratan bir eserdi.
Grenouille ultra koku alma gücü ile insanları kelimenin tam anlamıyla büyüleyebilecek fakat gerçek sihir yeteneğine sahip olmayan bir büyücüdür. Ve biraz SPOİ. Olacak kusura bakmayın bir adamın kızının katilini oğlu sandıracak derecede bir büyücüdür bu arkadaş. Bir ödev uğruna tanıştığım bu kısa ama dehşet verici hikaye benim için her zaman farklı olucak.
Okuduğunuz için teşekkür ederim...(5 üzerinden puan veremiyorum 0 ın altında da olabilir 6 ve üstüde olabilir çünkü.)

Dünyanın Gözü-Zaman Çarkı 1





Kitap Adı: Zaman Çarkı-Dünyanın Gözü
Sayfa Sayısı: 800
Yazar: Roberth Jordan
Yayıncı: İthaki Yayınları
Arka Kapak Metni:

Zaman Çarkı döner ve çağlar gelip geçer; ardında efsaneye dönüşen anılar bırakır. Efsaneler solup söylenceye döner; söylencelerse, ortaya çıkmalarını sağlayan çağ geri geldiğinde çoktan unutulmuş olurlar. Üçüncü Çağ'da, kehanetler çağında, Dünya ve Zaman dengede durduğunda, puslu dağlarda bir rüzgar eser...

Kehanetlerin gerçekleşeceği zamandır bu. Zaman Çarkı, Çağların Deseni'nde bir ağ örmektedir; Dünya dolanan bir ağ, Dünyanın gözü kör edildiğinde, zamanın kendisinin bile ölebileceği bir zaman...


Kitap Hakkındaki Yorumum: 
 Bu kitap için yorum yapmakta çok geç kaldım ama sonunda yapabilirim...
Öncelikle şunu söyleyeyim, Zaman Çarkı Serisi çok uzun olduğu için korkmayın. Tabi ki 14+1 kitabı da arka arkaya okumaya çalışarak da (Bir süre sonra seriden nefret edersiniz) okumayın.
  Şimdi sıra esas yorumda...
Harika mı? Öyle bir şey. :) Kitabı okuyalı neredeyse iki ay oldu ama hala bir silikleşme durumu yaşamadığımı söyleyebilirim. Kitap betimlemelerin sayfalar arasında dans ettiği bir pist gibi, olayın içeriği hakkında bakacak olursak;
Rand al'Thor İki Nehir bölgesinde yaşan bir çobandır. Bir gün köyüne yabancı bir kadın ve adam gelir çok kısa bir aradan sonra hayatı değişir ve uzun bir yolculuğa çıkar. Bu yolculukta bir çok karanlık yaratık onu beklemektedir...
  Bu kitaba 5 üzerinden puan verecek olsaydım kesinlikle 5 olurdu tabi ki.